(ANKARA) – Emek Partisi Genel Lider Yardımcısı İskender Bayhan, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan protestolarda Kocaeli Emniyet’ten Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin ailelerinin aranarak, “Çocuğunuz hareketlere devam ederse okudan atılabilir” halinde ikazlarda bulunulduğunu belirterek, konuyu İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne soru önergesi sundu.
Emek Partisi Genel Lider Yardımcısı İskender Bayhan, TBMM Başkanlığına İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yazılı yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Bayhan, soru önergesinde, Kocaeli Üniversitesi’nde yaşanan bir dizi gelişmeye dikkati çekerek, öğrencilerin ailelerinin tek bir sabit çizgiden kimliği belgisiz şahıslarca arandığını belirtti. Bayhan, aramalarda “Çocuğunuz aksiyonlara devam ederse okuldan atılabilir” denildiğini belirterek, bu durumun aileler ve öğrencilerde tedirginlik yarattığını kaydetti.
“Bu aramaları gerçekleştiren şahıslar İçişleri Bakanlığı’na bağlı rastgele bir kolluk kuvveti çalışanı midir”
Bayhan, şu soruları yöneltti:
-2025 yılı Mart ve Nisan aylarında Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin ailelerine yönelik yapılan telefon aramaları hakkında Bakanlığınıza ulaşmış rastgele bir resmi şikayet yahut ihbar mevcut mudur?
-Bu aramaları gerçekleştiren bireyler İçişleri Bakanlığı’na bağlı rastgele bir kolluk kuvveti çalışanı midir? Bu şahısların tespiti için bir soruşturma başlatılmış mıdır?
-Aramaların gerçekleştirildiği telefon numarası (0262 329 00 18) tespit edilmiş midir? Bu numaranın kim ya da kimlere ilişkin olduğu ve bu bireylerin hangi kurum ya da yapılarla bağlantılı oldukları ortaya çıkarılarak kamuoyuna açıklanacak mıdır? Aramaların kaynağı hakkında Bakanlığınız ne tıp bir çalışma yürütmektedir?
-Bu şahısların Emniyet Teşkilatı, Ulusal İstihbarat Teşkilatı (MİT) yahut herhangi bir kamu kurumu ile irtibatı bulunmakta mıdır? Üniversite öğrencilerine ilişkin özel bağlantı ve aile bilgilerine kimler tarafından, hangi kanallar aracılığıyla ulaşıldığı araştırılmış mıdır? Bu dataların sızdırılması ya da adapsız erişimi hakkında başlatılmış bir idari ve/veya isimli soruşturma var mıdır? Üniversite ya da yurt idarelerinin bu süreçte bu yasadışı gelişmelerle ilgisi olup olmadığı araştırılacak mıdır?
-Reşit birey olan üniversite öğrencilerinin anayasal protesto hakkını kullanmalarından dolayı ailelerinin tehdit edilmesi, Bakanlığınızca bir güvenlik siyaseti aracı olarak mı bedellendirilmektedir?
-Demokratik anayasal haklarını kullanan öğrencilere ve ailelerine yönelik daha evvel diğer vilayetlerde de yaşanan bu cins baskı siyasetleri ile ne amaçlanmaktadır? Bu uygulamaların durdurulmasına yönelik bir adım atılması planlanmakta mıdır? Türkiye genelinde son 1 yılda üniversite öğrencilerinin ailelerine yönelik yapılan idari yahut emniyet kaynaklı baskı ve tehdit teşebbüsleri sayısı kaçtır? Telefonla aramak dışında öbür hangi yollar devrededir? Ailelerin polis tehdidi olarak aktardıkları bu aramalar emniyet tarafından yapılmıyorsa, yapanlar kimlerdir?
-Önümüzdeki devirde emsal olayların yaşanmaması adına İçişleri Bakanlığı olarak kamuoyuna bir açıklama yapmayı planlıyor musunuz?
Reklamdır
