(ANKARA) –“Mülakat mağduru” öğretmen adayları, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde açıklama yaptı. Grup ismine konuşan Sevgi Süle, “Bin 611 öğretmenin emeğiyle elde ettiği başarıyı skandal bir mülakatla yok edenler, sürecin başından beri bizi davaya yönlendirip bu adaletsizliğin davalarla kısa müddette çözüleceğini söyledi. Lakin 155 gündür ne ortada bu türlü bir gerçek ne de bu türlü bir mahkeme kararı var. Sormak istiyoruz: Yüreği yanan insanlara yine hayal kırıklığı yaşatmak zulüm değil de nedir” diye konuştu.
“Mülakat değerlendirmelerinde mağduriyet yaşadıkları gerekçesiyle” Türkiye’nin birçok vilayetinden Ankara’ya gelerek adalet ve hak arayışını sürdüren öğretmen adaylarının, MEB önündeki nöbetleri sürüyor.
Öğretmen adayları, “Algı değil hakikat, adaletsiz mülakat” pankartı açıp, “Adalet dediniz kul hakkına girdiniz”, “Mülakatçı bakan Yusuf Tekin istifa” sloganı attılar.
Öğretmen adayları,”Kul hakkı yemeyin hakkımızı verin”, “Mülakat üzere mülakat dediler, öğretmen kıyımı yaptılar”, “Mülakat puanları tekin değil”, “Emeğe hürmet, adalete davet”, “Müjdeleyin, nefret etmeyin kolaylaştırın, zorlaştırmayın”, “Mülakatı kabul etmiyoruz”, “Yusuf Tekin, mülakat mağdurlarını görmezden gelme” yazılı dövizleri taşıdı.
Grup ismine açıklama yapan öğretmen Sevgi Süle, şunları kaydetti:
“Mülakat mağduru öğretmenler olarak uğraşımızın 155’inci gününde tekrar Bakanlık önündeyiz. Tekrar Bakanlık önüne geldik, zira bu berbatlığa, bu zulme sabredecek gücümüz yok. Tekrar buradayız, zira bizden çaldığınız sadece emeğimiz değil, hayallerimiz, mesleğimiz, hayatımız. Tekrar buradayız, zira bu büyük adaletsizliğe artık bir son vermek istiyoruz. Bin 611 öğretmenin emeğiyle elde ettiği başarıyı skandal bir mülakatla yok edenler, sürecin başından beri bizi davaya yönlendirip bu adaletsizliğin davalarla kısa müddette çözüleceğini söyledi. Fakat 155 gündür ne ortada bu türlü bir gerçek ne de bu türlü bir mahkeme kararı var. Sormak istiyoruz, yüreği yanan insanlara tekrar hayal kırıklığı yaşatmak zulüm değil de nedir. Bu kadar berbatlığa hevesinizin kaynağı nedir? Biz bu oyalamaya, bu aldatmacaya artık müsaade etmiyoruz. Sayın bakan 155 gündür mağduriyetin gerçek sebebini konuşmak yerine anlamsız ezberlerini dayatmaya devam ediyor. Sebep olduğu adaletsizliği ısrarla reddediyor hatta en adil mülakatı yaptığını tez ediyor. Kendisine bu inadın, bu ısrarın boşa olduğunu söylüyoruz. ‘Bu skandalı unuttururum, sümen altı ederim, davalarla mülakata legallik kazandırırım’ diye sakın beklemesin. Zira biz emeğimizin, hakkımızın peşini asla bırakmayacağız. Rezilliği ayan beyan ortada olan mülakat sebebiyle kontenjandaki sıralamalarından olan istisnasız her öğretmen hak ettiği atamayı alana kadar çabamıza devam edeceğiz.”
“Biz öğretmen olmak için daha kaç sene çalışacağız?”
Türkçe öğretmeni Nail Erkek, şu sözleri kullandı:
“Maalesef bin 611 öğretmenimiz haksız biçimde mülakatlarda elendi. Örneğin benim branşım Türkçe 725’inci olarak 804 kişilik kontenjanın içindeydim fakat maalesef 113 kişi Türkçe öğretmenliğinde mülakatlarda elendi. Biz burada emeklerimizi, hayallerimizi, öğretmenlik mesleğimizi istiyoruz. Bizim burada olay çıkarmak değil sıkıntımız. Biz yalnızca hakkımızı istiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz Bakanım biz. Biz çok güç kaidelerde çalıştık. Biz bu imtihana 2023’te girdik, 2024’e kadar 1 sene bizi beklettiniz. 20252te Temmuz-Ağustos aylarında mülakatlar yapıldı, 2025 yılına girdik. Biz öğretmen olmak için daha kaç sene çalışacağız? Biz daha ne yapalım? Lütfen artık bizim zulmümüze kulak verin. Lütfen bizi artık duyun.”
“Adalet olmasını istiyoruz”
Edebiyat öğretmeni Merve Araz İnci de şu görüşlere yer verdi:
“İstanbul Siyavuşpaşa’da mülakata girdim. Olağanda KPSS puanımla atanıyordum, 456’ydı sıralamam lakin mülakat sonrası sıralamam 817’ye ilerledi ve 13 bireyle şu an da atamayı kaçırdım, 0.03’le kaçırdım bu atamayı ve mülakatım çok yeterli geçti. Mülakata 2 ay boyunca emek verdim, çalıştım. 4 yaşında çocuğum var köye gönderdim ve oturup mülakata da çalıştım ve mülakatta 3 soruyu da cevapladım. Hatta rubrikler yayımlandı ve benim bilgi kısmına hiçbir puanım kırılmamış. Bana kurullar da başarılı olduğumu söyledi. Daha sonra elendiğimi gördüm. Adalet olmasını istiyoruz. Umarım hakkımızı hakkımızı geri kazanırız.”
Üzgün hissettiklerini ve 4 yaşında çocuğunun da bu durumdan etkilendiğini söyleyen İnci, şöyle devam etti:
“Bana daima ‘anne herkes atandı sen neden atanamadın’ diyor. Hakikaten çok sıkıntı bir durum. Zira bizim umutlarımız çalındı. Kesin olduğu gözüyle bakıyordum ben buna. Umarım bir şeyler değişir, bir mucize olur. Bakanımızın gereğini yapacağını düşünüyoruz. Hala umudumuz var. mahkemelrde de birçok yürütmeyi durdurma kararı verildi, umarım buradan bir emsal kararla haklarımız geri iade olur.”
