(TBMM) – TBMM Genel Konseyi’nde İklim Kanun Teklifi üzerine kelam alan CHP Eskişehir Milletvekili Jale Parıltı Süllü, “Bu kanun geçerse global şirketler kazanacak. Almanya’yı kirletemeyen şirket Türkiye’ye kaçacak. İthalat faturasının ve iklim felaketlerinin bedelini yeniden halk ödeyecek. Gelin bu ‘greenwashing’ ile göz boyamaya ortak olmayın, iklim değiştiren bu kanunu yasalaştırmayın” dedi. İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Erdem Olgun ise, “Bu yasa emisyon azaltım amaçları koymuyor, büyük şirketlere paran varsa kirletmeye devam et diyor” tabirlerini kullandı.
TBMM Genel Şurası’nda İklim Kanun Teklifinin birinci kısmı üzerine görüşmeler tamamlanarak hususların görüşmelerine geçildi. CHP Eskişehir Milletvekili Jale Parıltı Süllü şunları söyledi:
“Eminim pek çoğunuz greenwashing terimini duymuşsunuzdur. Yani yeşil aklama. Bir şirketin gerçekte olduğundan daha etraf dostu algısı yaratılmasıdır. İklim kanunu ismi altında getirilen yasa teklifi ile tam da bu yapılıyor. İklim krizi ile gayret algısı altında greenwashing ile göz boyaması bizlere diretiliyor. Kanunla iklim krizinin esas tetikleyicisi sera gazı salımı yapan büyük kirleticileri aklamak üzere, şirketlerin birbirleriyle karbon ticareti yapabileceği bir ticareti sistemi kurulmuş. Öylesi bir piyasalaşma ki bedelini öde ve kirlet sistemi büsbütün. Tıpkı, maden için kesilen ağaçların bedelinin ödenip etrafın tahrip edilmesi üzere. Bedelini nasıl olsa ödüyorum diyerek, daha çok kirletmenin önü açılıyor. Hasebiyle iklim krizi ile gayret değil, tam aksine iklimi değiştirme kanunu.
Bu kanun geçerse global şirketler kazanacak. Almanya’yı kirletemeyen şirket Türkiye’ye kaçacak. İthalat faturasının ve iklim felaketlerinin bedelini tekrar halk ödeyecek. Gelin bu greenwashing ile göz boyamaya ortak olmayın, iklim değiştiren bu kanunu yasalaştırmayın.”
“Ekoloji alanında çalışan derneklerin baz alınması gerekiyor”
DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, “Nükleer güç için yıllardır Mersin’i talan eden iktidarın iklim kanunu ile yeşil dönüşümü sağlaması mümkün değildir. Nükleerde çalışan iki personel öldü onlarcası menenjit oldu. Santralde çalışanlara bunu yapanların tabiata ziyan vermediğini argüman etmek akıl karı değildir. EPDK kelamda sermayeyi denetlemekle mükellefken sermayenin büyütülmesi için teşvik almasını sağlıyor. EPDK üzere bağımsız olmayan bir kurum yerine ekoloji alanında çalışan derneklerin baz alınması gerekiyor” dedi.
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Onur Olgun ise, “Her yıl gerçekleşen orman yangınları iklim değişiklikleri nedeniyle artıyor. Kuraklık derinleşiyor fakat biz bunlara karşı kâfi önlemi almıyor ve yanan orman alanlarını süratle imara açıyoruz. Bu yasa bu hususta ne diyor; hiçbir şey. Erzincan İliç’teki siyanür faciasında altın madeni için ekosistem mahvedildi. Onlarca personelimiz zehirlendi. Sözde bir iklim kanunu getiriyorsunuz ancak bu maden felaketlerine karşı ne yapıyorsunuz; hiçbir şey. Bu yasa emisyon azaltım gayeleri koymuyor, büyük şirketlere paran varsa kirletmeye devam et diyor” sözlerini kullandı.
“İklim adaletsizliğine neden olmaktan öteki bir şey yapmıyorsunuz”
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ise şu tabirlere yer verdi:
“Bu kanunda güçlü şirketler öncelenmiş, dezavantajlı kümelerle küçük ve orta uzunluk işletmeler yok sayılmıştır. Bu ülke şayet nitekim karbon emisyonundan çıkacaksa buna dair gerçek tedbirlerin alınması gerekiyor. Fosil yakıt ve kömür bu ülkede alabildiğine kullanılırken kömür santrali ve madenler harıl harıl çalışırken hangi karbon salınımı azalmasından bahsediyorsunuz? Yeşil güç, yenilenebilir güç diyorsunuz ama sadece kurulu gücü daha da büyütmeye dönük güç üretim kapasitesini arttırmaya dönük amaçları amaçlıyorsunuz. Bu bakış açısı ve formülle ekolojik tahribatı arttırmak, etraf ve iklim adaletsizliğine neden olmaktan öbür bir şey yapmıyorsunuz. Hem iklim krizini hem de ekolojik krizi oluşturan bir ortam yaratılmaktadır.”
Reklamdır
