(ANKARA) – CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ” Türkiye‘de demokrasinin, temel hukuk kıymetlerinin, kozmik insan haklarının ayaklar altına alındığı günlerden geçiyoruz. Geçmişte de örneklerini gördüğümüz üzere bugün de basın özgürlüğünü ve yargı bağımsızlığını yok etmenin iktidarlarını sürdürmenin tek yolu olduğunu zannediyorlar. 19 Mart darbesiyle başlayan süreçte, yasa unsurları değil, hukukun kozmik kıymetleri de ayaklar altına alındı. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan periyotta yüzlerce avukat arkadaşımız sırf mesleklerinin gereğini yerine getirdikleri için polis şiddetine maruz kaldı, gözaltına alındı” dedi.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 5 Nisan Avukatlar Günü hasebiyle açıklama yaptı. Tanrıkulu açıklamasında bu yıl yaşanan hukuksuzluklara örnekler verdi. Tanrıkulu, şunları kaydetti:
“Hukuk herkes için. Katilleri ‘yakalanamayan’ Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Tahir Elçi’yi ve 6 Şubat 2023 tarihinde zelzelelerde yitirdiğimiz 121 avukat arkadaşımızı saygıyla anıyorum. Evrensel hukuk kuralları hiçe sayılarak tutuklu ya da hükümlü değil ‘rehin’ tutulan avukat arkadaşlarımız Selahattin Demirtaş, Can Atalay, Selçuk Kozağaçlı nezdinde tüm avukatların 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutluyorum.
Türkiye’de demokrasinin, temel hukuk bedellerinin, kozmik insan haklarının ayaklar altına alındığı günlerden geçiyoruz. Geçmişte de örneklerini gördüğümüz üzere bugün de basın özgürlüğünü ve yargı bağımsızlığını yok etmenin iktidarlarını sürdürmenin tek yolu olduğunu zannediyorlar. 19 Mart darbesiyle başlayan süreçte, yasa hususları değil, hukukun kozmik pahaları de ayaklar altına alındı. Biz avukatların bu periyotta verdiği ağır hukuk çabası yalnızca ezilenlerin, hakları çiğnenen insanların değil yargı bağımsızlığının da savunulmasıdır. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan periyotta yüzlerce avukat arkadaşımız sırf mesleklerinin gereğini yerine getirdikleri için polis şiddetine maruz kaldı, gözaltına alındı…
Sadece 2025 yılı birinci üç ayında yaşanan baskılardan örnekler: İstanbul Barosu Lideri İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında Suriye’de ömrünü yitiren gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Alım hakkındaki toplumsal medya paylaşımları üzerine soruşturma açıldı. Avukatlar, ‘örgüt propagandası’ ve ‘halkı aldatıcı bilgiyi alenen yayma’ argümanlarıyla açılan soruşturma nedeniyle 7 Ocak günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında tabir verdi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun ‘Baronun kurulması, organlarının misyondan uzaklaştırılması ve misyonlarına son verilmesi’ başlıklı 77. unsurunun 5. fıkrası uyarınca yönetim kurulu üyelerinin misyonlarına son verilmesi, yeni yönetim kurulu seçilmesi talep edildi.
21 Mart Günü İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan duruşmayı baro temsilcileri, memleketler arası hukuk kurumları ve çok sayıda avukat izledi. Silivri Cezaevinde tutulan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Fırat Epözdemir duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Duruşmada, Baro Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Albayrak, usul eksikleri olduğunu, bir evvelki duruşma zaptının hazırlanmadığını ve orta kararlara itiraz edemediklerini söyleyerek eksiklerin giderilmesini istedi. Hakim ise tüm beyanların alınmadan orta karar kurmayacağını söyledi.
İstanbul Barosu Lideri Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, evvelki celse verilen orta karardan rücu taleplerinin olduğunu söyleyerek, ‘Biz evvelki celse duruşmada davaya husus ‘Av. K. M.77/5 hususu Anayasa’ya karşıttır dedik, Anayasa 152 gereği AYM’ye göndermelisiniz’ dedik, ‘bunu reddettiniz. Münasebet de belirtmediniz. Ret kararınız da Anayasa’ya terstir. Belgeyi Anayasa terslik itirazımız kapsamında AYM’ye göndermenizi tekrar talep ediyoruz’ dedi. Ortanın akabinde Hakim, duruşma salonunun boşaltılmasına karar verdi.
Avukatlar ‘Hak, hukuk, adalet’, ‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’ sloganlarıyla salondan çıkmayarak karara reaksiyon gösterdi. Yazılı olarak reddi hakim talebinde bulunan avukatlar daha sonra duruşma salonundan çıktı. Avukatlar adliye içinde bu duruma reaksiyon gösterirken mahkeme, avukatların yokluğunda kararını açıkladı. Mahkeme, davanın kabulü ile yönetim kurulu üyelerinin misyonlarına son verilmesine ve karar katılaştıktan bir ay sonra seçim
“27 Mart günü İstanbul Şişli’de 78 kişi ile birlikte üç avukat gözaltına alındı”
İstanbul Barosu İdare Şurası üyesi Avukat Fırat Epözdemir, 23 Ocak günü İstanbul Hava Limanı’nda ‘örgüt üyeliği’ teziyle gözaltına alındı. Tıpkı gün Epözdemir’in meskeninde ve ofisinde arama yapıldığı, bilgisayarına ve evraklarına el konulduğu öğrenildi. Fırat Epözdemir, 25 Ocak günü ‘örgüt üyeliği’ argümanıyla tutuklandı. İstanbul Kadıköy’de Atılım gazetesi dağıtan Ezilenlerin Sosyalist Partisi üyeleri Kerem Bükre ve Hüseyin Yeşilova 31 Ocak günü polis tarafından gözaltına alındı. Olay nedeniyle Kadıköy İskele Karakolu’na giden Avukat Sezin Uçar da ‘Gazete dağıtılan bölgede bulunduğu’ gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar 1 Şubat günü isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Seyahat Davası mahkumu Avukat Can Atalay’ın Milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemesi nedeniyle Ankara Adliyesi önünde açıklama yapmak isteyen (8 Haziran 2023) 13 avukathakkında ‘kamu görevlisine hakaret’, ‘kamu görevlisine tehdit’ ve ‘2911 sayılı kanuna muhalefet’ argümanlarıyla soruşturma açtı. Savcılık, Mart ayı başında avukatlar hakkında takipsizlik kararı verdi. Kararda, ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne nazaran, toplantı ve şov yürüyüşü hakkı sayesinde vatandaşların ülkeyi yönetenler, bunların belirledikleri siyasetler üzerinde belli ölçülerde tesir etme imkanı buldukları ve bu hakkın temel haklardan olduğu’ vurgulandı. Polis memuru S.E. hakkında, Şırnak’ta Avukat Serkan Karakaş’ı arabasıyla çarparak yaraladığı (10 Nisan 2022) için açılan dava, 12 Şubat günü sonuçlandı. Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesi, S.E.’yi ‘canavarca hisle taammüden öldürmeye teşebbüs’ gerekçesiyle 13 yıl 4 ay mahpus cezasına mahkum etti. S.E. hakkında tutuklama kararı verildi. 22 Mart günü İmamoğlu’nun İstanbul Çağlayan Adliyesine sevk edilmesinin akabinde adliye binasına girmek isteyen avukatlardan isimleri listede olmayanlar içeri alınmadı. Duruma itiraz ederek adliye binasına girmek isteyen avukatlara polis, göz yaşartıcı gaz sıkarak ve fizikî şiddet uygulayarak müdahale etti. 27 Mart günü İstanbul Şişli’de 78 kişi ile birlikte üç avukatgözaltına aldı. Gözaltına alınanlarla görüşmeye giden avukatlar İstanbul Vilayet Emniyet Müdürlüğü’ne alınmadı.”
