– TBMM Başkanı Kurtulmuş: ” Türkiye‘nin bilim ve teknolojideki başarısı, 300 milyonluk Türk dünyası için kıymetli bir örnek”
TAŞKENT – TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ” Türkiye‘nin bilim ve teknolojideki değerli başarısı, aslında 300 milyonluk Türk dünyası için de en azından bu alanda çok kıymetli bir örnek, çok kıymetli bir muvaffakiyettir. Bu çerçevede bilhassa yüksek teknolojiler başta olmak üzere teknolojinin her alanında Türk dünyası olarak, farklı ülkeler olarak iş birliğini gerçekleştirmek, geliştirmek ve artırmak zorundayız” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, resmi ziyaret gerçekleştirdiği Özbekistan’ın Hive kentinde İslam İşbirliği Gençlik Forumu tarafından düzenlenen “Türk Dünyasının Yükselen Yıldızı Olarak Gençlik: Ortak Mirasımız, Ortak Geleceğimiz” temalı konferansta iştirakçilere hitap etti. Harezm medeniyetinin merkezi, 3 bin yıllık büyük tarihi bugün de yaşayan Hive’de gençlerle bir ortada olmaktan duyduğu memnuniyeti lisana getiren Kurtulmuş, toplantının konut sahipliğini üstlenen ICYF’ye ve Özbekistan Gençlik Siyaseti ve Spor Bakanlığı yetkililerine teşekkür etti. Tarihin kıymetli dönüm noktalarından birisinin yaşandığına dikkati çeken Kurtulmuş, bilhassa son on yıllar içerisinde dünyada ortaya çıkan gelişmelerin, Türk dünyasını topyekun yükselen bir yıldız olarak ortaya koyduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türk dünyası, Orta Asya’dan Anadolu’ya, oradan Balkanlara ve Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada, dünyanın tam orta yerinde, bütün fiziki, fikri ve coğrafik farklılıkların istikrar noktasında, 300 milyona varan nüfusuyla dünyanın yükselen bir yıldızdır. Türk dünyası, doğu-batı, kuzey-güney ortasındaki bütün tansiyonlardan uzak, yeni bir barış aksını oluşturabilecek değerli bir potansiyele sahiptir. Hem insan gücü potansiyeli hem yeraltı, yer üstü kaynakları prestijiyle hem de önüne koymuş olduğu amaçlarıyla Türk dünyası, bugün dünya siyasetinde, hele hele çok merkezli bir dünyanın oluşacağı günümüz kaideleri içerisinde yükselen yıldızlardan birisi olacaktır. Hiç elbet Türk dünyasını daha ileriye götürebilecek ve bu çerçevede umutlarımızı arttıracak olan da sizler üzere Türk dünyasının bilgili, şuurlu ve özgüveni yüksek gençleridir. Bu manada gençlerin ortaya koyacağı vizyon, aslında yalnızca Türk dünyasının gelişmesi ve kalkınması değil, dünyanın da daha barışçıl, daha insani bir yer olması için olağanüstü değerli bir fırsatı önümüze getiriyor.”
Gençlere, önlerindeki gayeler konusunda muvaffakiyetler dileyen Kurtulmuş, “İnşallah her biriniz, hangi alanda eğitim alıyorsanız, o sahanın yıldızı olacaksınız ve ülkenizi, Türk dünyasını ve insanlığı ileriye taşıyacaksınız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in öncülüğünde Türkiye ve Özbekistan’ın hükümetler ve devlet olarak tam manasıyla bir iş birliği içerisinde olduğunu, halklarının da kardeş ve dost iki ülke olarak ileriye yanlışsız umutla yol aldığını belirten Kurtulmuş, “Son yıllarda geliştirdiğimiz, bilhassa Türk Devletleri Teşkilatı ve onun parlamenter yansıması olan TÜRKPA, Türk dünyasının yükselen yıldızlarıdır. Birebir biçimde İslam İşbirliği Gençlik Forumunun, Türk dünyasının farklı yerlerinde gerçekleştirdiği faaliyetler de Türk dünyasının uyanması, yükselmesi ve gelişmesine vesile olacak değerli çalışmalardır. Bütün bu çalışmaları inşallah daha güçlü bir halde sürdürme kararlılığımızı, bilhassa Türkiye ve Özbekistan ortasındaki bu olağanüstü kusursuz ilgileri bir kez daha teyit ettiğimizi bu kürsüden söz etmek istiyorum” biçiminde konuştu.
“Bir millet sahip olduğu mirası unutursa geleceğine yürümesi mümkün değildir”
Gelecek periyotta iş birliğini artırmak için kıymetli alanların da bulunduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, bunlardan birincisinin “kimlik ve miras” konusu olduğunu söyledi.
Bir ülkenin, bir milletin en kıymetli kıymetinin, sahip olduğu kültürel mirası ve bu miras üzerinde yükselttiği ulusal kimliği olduğunu belirten Kurtulmuş, Türk devletlerinin ulusal kimliklerini, kültürel mirasları üzerinde yükseltmeye başladıklarını görmekten memnunluk duyduklarını söz etti. “Bir millet sahip olduğu mirası unutursa geleceğine yürümesi mümkün değildir” diyen Kurtulmuş, gençlerden, kültürel mirasa ve ulusal kimliğe sahip çıkmalarını beklediklerini söyledi.
Kurtulmuş, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
“En büyük gücümüz geçmişimizdir, kültürel mirasımızdır. Bu mirasımıza sahip çıkacağız, bunu kendi kimliğimiz haline getireceğiz. Türk dünyası olarak, bütün bu Türk coğrafyalarındaki ortak kültürel kimliğimizin aslında birbirinin tamamlayıcısı, devamı olduğunu bilerek buna nazaran hareket edeceğiz. Her ne kadar sonları birbirinden ayrılmış olsa da Türkistan coğrafyasındaki büyük tarihi birikimimizin, mirasımızın aslında birbirinin devamı, birbirinin tamamlayıcısı, birbirinin yardımcısı olduğunu biliyoruz. Kazakistan’daki Ahmet Yesevi ile Hive’deki Yusuf Hemedani’yi birbirinden ayıracak hiçbir hudut yoktur. Kırgızistan’daki kültürel mirasımızla Özbekistan’daki kültürel mirasımızı, Tacikistan’daki kültürel mirasımızı birbirinden ayıracak hiçbir aralık yoktur. Birebir formda Orta Asya’daki, Türkistan bölgesindeki mirasımızı, Anadolu’daki mirasımızdan ayıracak hiçbir uzaklık kelam konusu değildir. Bunu ortadan kaldıracak ve bu çerçevede bu geniş coğrafyanın ortak kimliğini, ortak mirasını inşallah çok daha güçlü bir halde ileriye taşıyacağız.”
Türk dünyasında son periyotta yapılan çalışmaların da takdirle izlendiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Türk dünyasının ortak bir alfabeye kavuşması ve çabucak gerisinden Türk dünyasının ortak bir tarihe kavuşması en değerli beklentilerimizden birisidir. Böylelikle 300 milyon, daima birlikte tıpkı kimliğin bir modülü, birebir ortak mirasın bir temsilcisi olacağız” dedi.
Bilim ve teknolojinin üzerinde durulması gereken kıymetli alanlardan olduğunu lisana getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Nasıl geçmişte büyük medeniyetlerimizin temelinde bilim ve teknoloji varsa, bilim ve teknolojide yükseldikçe toplumsal olarak yükseldiysek, bugün de bilim ve teknolojiyi önümüze kıymetli bir rehber olarak almak zorundayız. Bu çerçevede Türk dünyasındaki gelişmelerin ümit verici, lakin kâfi olmadığı kanaatindeyim. Bilim, aslında kıymetli bir yarışta, bilhassa yüksek teknolojilerle birlikte çok değerli fırsatlar ortaya koyuyor. Yüksek teknolojilerin ortaya koymuş olduğu yeni alanlar, aslında teknoloji yarışında önde olanlarla geriden gelenler ortasındaki arayı de kısaltıyor. Bu çerçevede bilhassa yüksek teknoloji alanında yapılacak atılımların ülkelerimizin daha ileriye gitmesi için çok büyük bir fırsat olduğunu tabir etmek isterim. Her birinizin bilhassa bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri hem yakından takip etmeniz hem de bu gelişmelere öncülük yapmamız milletinizin beklediği kıymetli hususiyetlerdir.”
“Türkiye bilhassa son yıllarda ulusal savunma endüstrinde milletlerarası alandaki başarılarıyla ispatlamıştır”
Türkiye’de son yıllarda yaşanan teknoloji alanındaki gelişmeleri de aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin yüksek teknolojilerdeki atılımının, bilhassa ulusal savunma sanayindeki atılımının, dünyadaki savunma doktrinlerini değiştirebilecek değerli gelişmelere imza atmış olmasının aslında bilim ve teknolojiye verdiğimiz ehemmiyetin bir sonucu, bir yansımasıdır. İstendiği vakit sonuç alınabileceğini, Türkiye bilhassa son yıllarda ulusal savunma endüstrinde milletlerarası alandaki başarılarıyla ortaya koymuş, ispatlamıştır. Türkiye’nin bilim ve teknolojideki kıymetli başarısı, aslında 300 milyonluk Türk dünyası için de en azından bu alanda çok değerli bir örnek, çok kıymetli bir muvaffakiyettir. Bu çerçevede bilhassa yüksek teknolojiler başta olmak üzere teknolojinin her alanında Türk dünyası olarak, farklı ülkeler olarak işbirliğini gerçekleştirmek, geliştirmek ve artırmak zorundayız. Bu çerçevede üniversitelerimize, araştırma merkezlerimize çok büyük sorumluluklar düştüğünün altını çizmek isterim.”
“Türk dünyasında kıymetli ticari faaliyetlerin gerçekleşmesi mümkün olacak”
Ekonomik ve ticari bağların geliştirilmesinin ehemmiyetini vurgulayan Kurtulmuş, “Dünyadaki yeni istikrarlar, memleketler arası ticarette de hiç elbet yeni birtakım istikrar değişikliklerini ortaya çıkaracaktır. ABD’deki dünya ticaretini kökten değiştirmeye dönük son birtakım hareketler, niyetler olduğu ortadadır. Lakin şu açık görülüyor ki bundan sonraki süreçte dünya ticareti hem yapısı prestijiyle hem de ulaşım yolları prestijiyle yeni bir periyoda girecek ve bu çerçevede Türk dünyasında, bu geniş coğrafyada kıymetli ticari faaliyetlerin gerçekleşmesi mümkün olacaktır” diye konuştu. Kurtulmuş, “Bilim ve teknoloji alanında iş birliğini artırmamızın koşul olduğu üzere bilhassa ekonomik ve ticari işbirliklerimizin de artırılması, yalnızca kendi ortamızda ticareti artırmak değil birebir vakitte ilişkin olduğumuz bölgelerdeki ticaretin artırılması ve ekonomik işbirliklerinin geliştirilmesi, Türk dünyasının geleceği bakımından önemlidir” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, gelecek dönemin en değerli hususiyetlerinden bir adedinin “birlik ve kardeşlik” olduğunun altını çizerek, “Dilde birliği, fikirde birliği, ortak kültür ve mirasa, ortak gayeye sahip olmayı başarırsak işlerimizde de ortaklaşmayı kesinlikle başaracağız” biçiminde konuştu.
“Hiçbir makus gün sonsuza kadar devam etmez”
Türk devletlerinin önüne tarihi bir fırsat geldiğini belirten Kurtulmuş, “Dünyada tekrar adaleti, hakkaniyeti, barışı, insafı, vicdanı, insanlığı tesis edebilecek bir imkan ortaya çıkmıştır. Bakmayın dünyanın bu kadar büyük türbülanslar içerisinde olduğuna, bakmayın bu kadar büyük çelişkilerin, bu kadar büyük tansiyonların ve çatışmaların olduğuna. Zira hiçbir makus gün sonsuza kadar devam etmez. Kesinlikle bunlardan topyekun bütün insanlık yeni bir arayış, yeni bir güzelleşme devrini bekleyecektir, bunun için çalışacaktır” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının ardından gençlerin sorularını da cevapladı.
Konferansta, AK Parti Küme Lideri Abdullah Güler, Türkiye-Özbekistan Parlamentolar Ortası Dostluk Kümesi Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten, AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Alan, MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Yeni Yol Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, Türkiye’nin Taşkent Büyükelçisi Ufuk Ulutaş, TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Mahmut Özdil ve ICYF Lideri Taha Ayhan da yer aldı.
